İstanbul'un Yahudi Mahallesi Ve Agora Meyhanesi!!!
#Cizvitmahallesi #Sevdagazozcusu #Agorameyhanesi
Sefarad anneden balık mevsimi
Annemin söze başladığı Vivi'nin babası Avram, annemin abisinin kayınpederi; onu azarlayan da eşi Zinbul (annemin abisinin kaynanası).
Olayın çıkış noktası, balığa çıkan Avram'ın eve yengeç dolu sepetle dönmesi. Yengeç Yahudilere göre haram.
Balık avlama yasağının olmadığı 1940'lar, Ortaköy, İstanbul.
Vivi’s father Avram, is the father-in-law to my mother’s elder brother. The one scolding him is his wife, Zinbul (mother-in-law to my uncle).
The story originates from Avram bringing home baskets full of crabs, which are treif–religiously unclean–for Jews.
The time is 1940s, when there were no restrictions for fishing. The location is Ortaköy, Istanbul.
Hafıza Yürüyüşü: İstanbul, Galata'da Yahudi Kültürü Mirası [SEHAK]
Bu video klip, Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği'nin (SEHAK) Anne Frank House iş birliği ile 23-25 Mart 2018 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirdiği Hafıza Yürüyüşü etkinliği çerçevesinde üretilmiştir.
Klip Avrupa Birliği'nin finansal desteğiyle üretilmiştir. Klip içeriği tamamen SEHAK’ın sorumluluğunda olup, hiçbir şekilde Avrupa Birliği'nin görüşleri olarak gösterilemez.
© 2018 Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği. Tüm hakları saklıdır. Avrupa Birliği’ne koşullu olarak lisans hakkı tanınmıştır.
Görüntüler, önceden yazılı olarak izin alınmak ve derneğimize referans verilmek koşuluyla kullanılabilir.
Klipte ele alınan konu:
İstanbul’da Galata semtinde bir zamanlar yoğun bir Yahudi nüfusu yaşıyordu, ancak zamanla bu sayı oldukça azaldı. Halen günümüzde de bölgede bir zamanlar yaşamış olan Yahudi vatandaşların geride bıraktığı önemli bir kültür mirası yer alıyor. Çok sayıda mimari eser, sinagog ve 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi ve Neve Şalom Sinagogu gibi Yahudi kültür mirasını yansıtan önemli eserler günümüzde de ziyaret edilebiliyor.
İletişim bilgileri:
E-mail: bilgi@sehak.org
SEHAK web sitesi:
Anne Frank Türkiye web sitesi:
SEHAK Facebook sayfası:
Anne Frank Türkiye Facebook sayfası:
Beyoğlu'nda Türk Yahudi Kültürü ve Mirasına Yolculuk
Beyoğlu'ndaki Neve Şalom Sinagogu ve Kültür Merkezi ile 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi'nde, Türk Yahudilerinin kültürü tanıtıldı.
Türk Yahudi Kültürü ve Mirasına Yolculuk konulu etkinlikte, Türkiye'de yaşayan Yahudilerin müziği, dansı, lezzetleri ve gelenekleri örneklerle anlatıldı.
İstanbul Sinagogları, Usta Eller, Osmanlı'da Yahudi Kıyafetleri fotoğraf sergilerinin yer aldığı programda, kitap tanıtımları da gerçekleştirildi.
Dr. Siren Bora, Anadolu Yahudileri, Aron Nommaz ise Jozef Nasi'nin Osmanlı'daki Etkileri kitabını tanıttı.
Etkinlikte Sefarad Yahudilerinin müzik örnekleri sunulurken koro da Sefarad sinagog ilahilerini seslendirdi.
AYRINTILI BİLGİLER SİTEMİZDE:
Smart Beyoğlu - Neve Şalom Sinagogu 2017
İstanbul’daki Musevi cemaatinin en yeni ibadethanesi olan sinagog, İTÜ mezunu iki genç Musevi mimar tarafından tasarlanmış, 1951’de hizmete açılmıştır.
Neve Şalom “Barış Vahası” anlamına gelir vepek çok sinagog aynı adı taşır. Osmanlı’nın son, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Galata bölgesi Yahudi nüfusu açısından hayli kalabalıklaşır. Bunun sonucunda mevcut sinagoglar yetmemeye başlar. Neve Şalom Sinagogu’nun inşası 1930’larda tasarlanır. Ancak yetkililerden izin alınamayınca yapımı ertelenir. 1949’da gerekli izinlerin alınmasından sonra başlayan inşaat 25 Mart 1951’de biter ve sinagog ibadete açılır.
Toplam maliyeti o zamanın parası ile 300 bin lirayı bulmuştur. Bugünkü yapının yerinde bulunan Birinci Karma Musevi İlkokulu’nun jimnastik salonunun ibadethane haline getirilmesiyle oluşturulan sinagogun önceleri dönemin ünlü mimarlarından Denari’ye yaptırılması düşünülmüştür. Fakat sonradan bundan vazgeçilmiş ve İTÜ mezunu iki Musevi genç olan Elio Ventura ve Bernard Motola’da karar kılınmıştır.
Yapının vitrayları bugün adı Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde yapılmış, camları ise İngiltere’den getirilmiştir. Neve Şalom halen Yahudi cemaatinin en faal ibadethanelerinden bir tanesidir. Evlilik, Bar Mitzvah (ergenliğe geçiş) ve cenaze merasimleri için en çok tercih edilen sinagoglardan biridir. Cemaatin İstanbul’daki en yeni ibadethanesi olan sinagog, 2016’dan beri içinde 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesini barındırmaktadır.
???????? Istanbul: Songs of the City | Al Jazeera World
When Istanbul was at the heart of the Ottoman Empire, it was one of the most ethnically diverse cities in history; Rebetiko was one of many cultural and musical variations. However, after the founding of Turkey in the early 20th century, most of the city's minorities slowly disappeared and were gradually replaced by Kurds and other economic migrants from Anatolia. Turkey had begun its transformation itself from an agricultural to an industrial economy; a change that would become more prominent from the 1950s onwards.
But all these groups had already left their indelible cultural mark on a country where musical influences come from Greece, the Balkans, Egypt, Iraq, Armenia, Spain, medieval European romance, seventeenth century Islamic chant - as well as traditional Ottoman folk music, the western classical tradition and contemporary pop music.
Nearly all these ethnic groups are now gone.
Ethnic Greeks descended from the Byzantine Christians (known as Rûm under Ottoman rule) left in the 1923 population exchange and 1955 riots - but not before Rebetiko, a kind of Greek blues, had become hugely popular. The Sephardic Jews, whose ancestors had fled fifteenth century Spain, gradually emigrated to Israel - but had kept its Ladino language and music alive and its Andalusian, Gypsy, Balkan and Middle Eastern melodies and rhythms were hugely popular in Turkey.
Attaturk banned traditional Ottoman music in 1934 so Turks tuned to Arabic radio, leading to the rise of Arabesque music in the 1970s; and there are still prolific and popular Arabesque musicians in Istanbul today. The Armenian composer Komitas was once compared to Bartok and impressed Claude Debussy. He was traumatised by the ethnic cleansing of the First World War but had already collected and transcribed over 3,000 pieces of Armenian folk music and published the very first collection of Kurdish folk song.
Sefarad Müziği: Otantik Şarkılardan Kayıt ve Aranjmanlara
1492'de İspanya'dan kovulmalarıyla birlikte Osmanlı topraklarına gelen Sefarad Yahudileri'nin, İspanya'dan getirdikleri ve romansa denen müzik geleneğinden başlayıp tarih içinde Türk müziğinden de etkilenerek değişip dönüşen bir müzik kültürleri bulunmaktadır. Belgesel, Sefarad müziğinin özellikle cumhuriyetten sonra geçirdiği dönüşüme odaklanır. Ladino'nun Sefaradlar'ın ana dili olmaktan çıkmasının, şarkıların artık evde söylenmemesinin, sözlü bir kültürden çıkan bu şarkılara kayıt ve aranjman yapılmasının müzik kültürü üstündeki etkileri; önceki nesiller ile genç nesillerin şarkıları aktarma biçimi arasındaki farklar araştırılır.
Yönetmen:
Cenk Bonfil
Proje Danışmanı:
Ethem Özgüven
Kamera:
Levent Menekay
Faruk Emin Kaba
Serdar Güçsav
Bora Hanay
Cenk Bonfil
Kurgu:
Cenk Bonfil
Teşekkürler:
Oğuz Yenen
Celal Eldeniz
İzzet Bana
Karen Gerşon Şarhon
Linet Şaul
Cenk Rofe
Jim Sparkes
Estreyikas d'Estambol Çocuk Korosu
Kula Ekibi
Türkiye Hahambaşılığı Çalışanları
NES Sefarad Korosu
Yahudi Asıllı Ünlüler 2019
#yahuditürkünlüler #yahudiünlüler
Yahudi Asıllı Ünlüler 2019 videomuz.
kanalımıza abone olun lütfen arkadaşlar.
video hakkındaki düşüncelerinizi aşağıya yorum olarak yazın.
Ah Guzel Istanbul
Pictures in this video have been amatuerly taken by me during my visits to my home Istanbul, 2008 & 2009.
You will see the views of Goldern Horn from Cafe Pierre Loti located on the uphills of Eyup.
Also , Galata tower, The Bosphorus and the bridge, Maiden Tower, Views of Rumelian Castle in Sariyer as well as great views of both European and Asian side of Istanbul.
Please feel free to make comments and enjoy the music while you are looking at the pictures.
The music played in the backgroud is Ah Guzel Istanbul, also one of my favourite Turkish Classical Music piece, composed by Kadri Sencalar.
Sami İREK - Kadehler
Söz-Beste - Sami İrek
2015|MART
Aşkenaz temsil düğün - Neve Salom - Istanbul
video: Nisim Karlıyol
Ladino
Biliyormusunuz? Dünyada 2500 dil tehlike altında.
Unesco'nun çalışmasına göre;
Türkiye'de de bir çok dil Güvensiz durumda.
Abhazca,
Adığece,
Kabartayca,
Zazaca,
Açık Tehlike seviyesindeki diller ise:
Abazaca,
Hemşince,
Lazca,
Pontus Yunancası,
Romanca,
Süryanice
Batı Ermenicesi
Bu diller Kaybolmakta.
Çünki çocuklara anadili olarak öğretilmiyor bu diller...
Ciddi anlamda tehlike altındaki diller ise toplumun en yaşlı nesli tarafından konuşulmakta, orta nesil tarafından anlaşılabilmekte ancak kullanılmamakta ve çocuklarına ise öğretilmemekte.
Gagauzca,
Turoyo,
Ve Ladino.
Ladino, yakın gelecekte Türkiye'de konuşulamaz olacak.
Hatırlayanı, bileni kalmayacak..
Öğrenmek isteyene, öğretecek olanlar göçüp gidecek..
Ladino, 1492 yılında İspanya ve Portekiz'den kaçıp Osmanlı İmparatorluğu'na yerleşen Sefarad Yahudilerinin konuştukları temeli 15.yy İspanyolca'sına dayanan bir dil. Bulunulan bölgeye göre değişiklik göstermekle birlikte genellikle Türkçe,İtalyanca, Fransızca ve Yunanca'dan bazı alıntılar da içeren bir dil.
Ladino emperyal bir dil, Bir Osmanlı dilidir. Osmanlı İmparatorluğu sınırlarından dünyaya yayılmış, şimdilerde kaybolmaya yüz tutmuştur.
Günümüzde; İstanbul, ve İzmir, Atina, Selanik, İsrail, Güney Amerika Ülkeleri olmak üzere dünyada yaklaşık 120-130 bin kişi tarafından ufak farklılıklarla konuşulmaktadır.
Türkiye'de 7-8 bin konuşanı kalmış Ladino'nun. Türkiye'de Musevilerce çıkartılan haftalık Şalom gazetesinin bir sayfası, Ladino dilinde basılmakta.
Şalom'un aylık eki olan El Amaneser ise dünyada düzenli olarak basılan tek gazete. 24 sayfa tamamı Ladino olarak basılmakta.
Ladino,Türkiye'de 65 yaşın altındaki Museviler tarafından anlaşılsa bile artık konuşulamamaktadır. Ladino ciddi bir yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Bir zamanlar Galata sokaklarının aşina olduğu Ladino, bu kez Galata'da Kör Fotoğrafçılar Projesi merkezinde Zifiri Karanlıkta yankılanıyor.
Osmanlı-Türk Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi İşbirliğiyle Dünya Anadil gününde 21 Şubat Salı, 20.00'da ...
Aşk kokan, Kültür kokan, Akdeniz kokan Ladino müziğinin önemli bir grubu Los Pasharos Sefaradis, Zifiri Karanlıkta sahne alacak.
Ladino'yu bilen bilmeyen herkese açık bu Zifiri Karanlıktaki program için 21 Şubat Salı, 20.00'da Kör Fotoğrafçılar Projesinin Galata, Serdar-ı Ekrem Caddesi no 16Ddeki adresine geldiğinde cep telefonunu, yanıcı ve ışık saçıcı eşyalarını, gözlüğünü vereceğimiz zarf içinde bize teslim etmeni isteyeceğiz.
Sonrasında Zifiri Karanlıktaki mekana girip özel anlara tanık olacaksın.
Türk kahvesi, Seferad mutfağından ikramlar ve sıcak şarabın ve servis yapılacağı programın katılım ücreti 30 TL.
Rezervasyon:
0212 252 51 61-62
0532 342 25 38
karanliktayemek.com
İzmir’de Sefarad Kültür Festivali
İzmir’de uzun bir geçmişe sahip olan Sefarad Yahudileri, ilk kez bir kültür festivali düzenledi. Festival boyunca, Seferad Kültürü’nün mutfağı, gelenekleri, müzikleri ve inançları anlatıldı
Originally published at -
Yangın Olur Biz Yangına Gideriz
Provided to YouTube by The Orchard Enterprises
Yangın Olur Biz Yangına Gideriz · Ruşen Yılmaz
Zaman Sanki Bir Rüzgar, No.1
℗ 1993 BEĞENİ MÜZİK YAPIM
Released on: 1993-12-14
Auto-generated by YouTube.
Turkish Fasil Night Ist/west San diego(Kiz sen istanbulun neresindensin)
Turkish Fasil Night Ist/west San diego(Kiz sen istanbulun neresindensin)
Yangın Olur Biz Yangına Gideriz
Provided to YouTube by Believe SAS
Yangın Olur Biz Yangına Gideriz · Mustafa Ertürk
Rumeli Meyhanesi (Ramiz'in Yeri)
℗ YAVUZ BURÇ PLAKÇILIK
Released on: 2010-05-27
Author: Traditional
Composer: Traditional
Auto-generated by YouTube.
İSTANBUL ŞARKILARI FİKRET ERKAYA ÇAMLICA YOLUNDA
Geride kalan akrabalarım kamplarda öldürüldü
Duvar-Kadın Payı’nın bu haftaki konuğu The Final Hour belgeselinde ailesinin izini süren Deniz Bensusan’dı. Belgeselde Sefarad Yahudilerinin yüzyıllar boyunca kullandığı Ladino dilinin yakında gelecekte konuşulmayacak olmasına değiniliyor ve İspanya, Portekiz, Yunanistan gibi Sefarad Yahudileri’nin yaşadığı ülkelere gidiliyor. Belgeselin anlatıcısı olan Bensusan’ın ailesi bir zamanlar Osmanlı’ya bağlı Selanik’te yaşarken İstanbul’a geliyor. Geride kalan ailesinden 60 kişi ise Auschwitz’de öldürülüyor. The Final Hour’da kamplara gönderildiği için haber alamadıkları yakınlarının hikayesini de yer veriliyor.
İstanbul'dan Üsküdar'a Yol Gider
Provided to YouTube by Netd Müzik Video Dijital Platform A.Ş.
İstanbul'dan Üsküdar'a Yol Gider · Ruşen Yılmaz · Ruşen Yılmaz · Geleneksel · Geleneksel
Çakırkeyif Taş Plak Meyhane Şarkıları, Vol. 8
℗ Berk Müzik Film
Released on: 2011-01-01
Auto-generated by YouTube.
Hafıza Yürüyüşü: Çanakkale Yahudi Mahallesi [SEHAK]
Bu video klip, Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği'nin (SEHAK) Anne Frank House iş birliği ile 5-7 Nisan 2019 tarihlerinde Çanakkale’de gerçekleştirdiği Hafıza Yürüyüşü etkinliği çerçevesinde üretilmiştir.
Klip Avrupa Birliği'nin finansal desteğiyle üretilmiştir. Klip içeriği tamamen SEHAK’ın sorumluluğunda olup, hiçbir şekilde Avrupa Birliği'nin görüşleri olarak gösterilemez.
© 2019 Sivil ve Ekolojik Haklar Derneği. Tüm hakları saklıdır. Avrupa Birliği’ne koşullu olarak lisans hakkı tanınmıştır.
Görüntüler, önceden yazılı olarak izin alınmak ve derneğimize referans verilmek koşuluyla kullanılabilir.
Klipte ele alınan konu:
Çanakkale’de 17. Yüzyıl ve sonrasında var olmuş Yahudi popülasyonun kültürel ve sosyolojik özellikleri incelendiğinde, Çanakkale’de yerleşik Yahudilerin Sefarad yani İberya yarımadasından göçen Yahudiler oldukları görülmektedir. Bu durum Yahudilerin 1492 göçü ile Anadolu’nun pek çok yerine olduğu gibi Çanakkale’ye de gelmiş olduklarını göstermektedir. Yahudilerin 17. Yüzyıl ve sonrasında Çanakkale tarihinde görünür izleri bulunmaktadır. Kentin, kültürel, ekonomik ve sosyal tarihinde önemli bir yer tutan Yahudiler, bir zamanlar oldukça önemli bir nüfusla Çanakkale’de ikamet etmektedir. Çanakkale’de üç büyük sinagog bulunması bu nüfus büyüklüğünün önemli göstergelerindendir. Günümüzde bu sinagoglardan yalnızca biri, Mekor Hayim sinagogu ayaktadır. Çanakkale’de Cumhuriyet sonrası bilinen üç Yahudi mahallesinden bugün yalnızca Havra sokak ve çevresinde yer alan mahalle kalmış durumdadır. Burada yer alan tarihi binaların hepsinde bir zamanlar yaşamakta olup kimi 1934 olayları sırasında kimi ise 1960’lardan sonra terk edilmiş durumda kalmıştır. Bugün şehrin nostaljik bir ögesi haline gelen Çanakkaleli Yahudiler yalnızca anılarda yaşamaktadır. Öldüğü güne dek Çanakkale’de kalan Yahudilerden biri olan Yaşar Yohay, Çanakkaleliler tarafından sevilen ve tanınan bir simge olduğundan öldükten sonra Havra sokağın hemen yanında yer alan sokağa kendisinin adı verilerek anısı yaşatılmaktadır. Yahudi Mahallesi’nin göbeğinde yer alan fırın yine bir Yahudi olan Sabetay tarafından işletilmekte ve eski günlerde olduğu gibi börek ve poğaçaların yanı sıra Yahudilerin özellikle Cumartesi sabahları yedikleri fırın yumurta satışına devam edilmektedir. Günümüz Çanakkale’sinde Yahudiler artık bir zamanlar olduğu gibi şehrin görünür bir parçası olmasalar da bıraktıkları hafıza pek çok yerde yaşamaktadır.
SEHAK İletişim Bilgileri:
Adres: Osmanağa Mahallesi, Reşitefendi Sokak, No: 42, D: 5, Kadıköy/İstanbul
Telefon: 0506-365 2729
Web sitesi:
E-posta: bilgi@sehak.org
Facebook:
Twitter:
Anne Frank Faaliyetleri İletişim Bilgileri
Web sitesi:
Facebook: